03 Nisan 2015 Cuma 16:00 |
|
NEW ZEALAND YENİ ZELANDA
Bin yıl önce, Çin’ in güneyindeki adalardan (muhtemelen katliamlardan) kaçarak daha da güneye, en güneye yönelen Maoriler, büyük ve çok güzel bir adayla karşılaşmışlardı. Otuz metre boyundaki ince ve uzun kano tarzındaki teknenin en ucunda mağrur bir edayla adayı süzen kabile şefi, “Uzun Beyaz Bulutlar Ülkesi” diye mırıldanmıştı. Bin yıl böyle anılmıştı ada… Adada vahşi bir yaşam böylece başlamış oluyordu… Adayı ilk olarak Hollandalılar keşfediyor 1700’ lü yıllarda… Sonra Kaptan Cook geliyor ve Maoriler tarafından öldürülüyor. İngilizler tarafından ilk kamp Avusturalya’ ya kuruluyor… Suçlulardan oluşan bu kamptakilerin görevi ormanları açmak… Böylece Kauri ağacı, bizim Tik Ağacı dediğimiz ağaç keşfediliyor ve gemi yapımı amacıyla hızla kesilmeye başlanıyor… Bu gün nesli tehlikede… 1713’ te İngiltere’ den Yeni Zelanda’ ya ilk göçler başlıyor… Sonra İskoçyalılar, özellikle güney adasına yerleşiyor. Hollandalılar ise daha çok çiftçi ailelerden oluşuyor ve Kuzey Adasına göç ediyorlar… 1900’ lü yıllarda Almanlar ve 1948’ li yıllarda şarap yapımı konusunda uzmanlaşmış Yugoslavyalılar adaya yerleşmeye başlıyor… 1800’ lü yıllarda bir de Amerikalıların Altın Madeni için geldiği biliniyor. Ve Çinliler tabi… Ada’da beyazlar Kiwi diye adlandırılıyor… Ada’nın yerlileri ise Maori… Şu an itibariyle Maorilerin nüfusu sadece yüzde ondörtlerde… New Zealand (Yeni Zelanda) adı gibi… Yani, Uzun Beyaz Bulutlar Ülkesi… Spor burada bir yaşam tarzı… Sabah kahvaltısı yapmak, öğlen ve akşam yemeği yemek gibi bir şey… Öyle laf olsun, torba dolsun diye yapılan bir aktivite değil… Yaşamın bir parçası… Ağırlıklı olarak çiftçi ailelerden oluşmasından mıdır bilinmez ama çok mütevaziler… Lükse karşı mütevazi bir yaşam tarzları var… Lüks arabalara binmiyorlar…Sokaklarda yalın ayak dolaşan çocuklar görürseniz şaşırmayın… O bir yaşam tarzı… Doğal yaşam biçimi… Ortalama bir Yeni Zelandalı Atatürk’ ün Çanakkale’ de söylediği o ünlü mesajı biliyor… “Yeni Zelandalı anneler, üzülmeyiniz… Sizin evlatlarınız, bizim ülkemizde Mehmetçikle koyun koyuna huzur içinde yatmaktadır… Artık onlar da bizim evlatlarımızdır.” Çok etkileniyorlar bu mesajdan… Türklere karşı gerçek bir sevgi ve hayranlık var!.. Dünyanın en büyük ve en vahşi savaşı olan, Çanakkale Sav
aşının 100. Yılında Türklere karşı duyulan bu sevgi ve hayranlık şaşırtıcı!. “Turkish” bir marka… Iraklı, Hindistanlı, İranlı bir işyeri açtığında başına “Turkish” yazmayı tercih ediyor… Burada yaşayan Türkler çok olumlu bir imaj yapmışlar… Türklere ve Türk ürünlerine özellikle yemeklerine karşı özel bir ilgi var… Yeni Zelanda’ nın tarım ve hayvancılığı önemli… Dört milyon nüfusu ve Türkiye’ nin üçte biri kadar toprağı olan Yeni Zelanda’ da insan sayısının tam on katı koyun var… Dünyada en çok et tüketilen ülke burası… Doğal olarak balık ve balık ürünleri yaşamın bir parçası… Balıkçılık sektörü Yunanlıların etkisinde…Mutfak kültürü çok gelişmemiş… Dışarıda yemek çok yaygın… Bahşiş vermek garipseniyor… Genellikle halkı ılımlıifrat ve tefrit yapmıyorlar… Suç oranı çok düşük… Cinayet, taciz, tecavüz gibi suçlar yok gibi… Bazen hırsızlık olayları yaşanıyor ama çok ender… Ülke çok güvenli… Yabancı devlet adamlarının ziyaretlerinde bile korumaların silahlı girmesine müsaade edilmiyor… Polisler silahsız…Ülkede Devlet Başkanı olarak İngiltere Kraliçesi tarafından atanan bir Genel Vali var… Genel Vali Maori kökenli bir General… Son derece mütevazi bir yaşamı var… Ülkede yabancı düşmanlığı yok özellikle Türklere karşı özel bir ilgi ve sevgi var… Yeni Zelanda’ da kivi önemli bir meyve… Kivi kuşu ise bir sembol… Uçamayan ve sadece geceleri ortaya çıkan sevimli bir kuş… Fern bitkisi önemli bir sembol… Bizim Eğrelti Otuna benziyor… Ama mevcut Başbakan’ın “Yeni Zelanda Bayrağı” yapmaya cesaret edebileceği kadar önemli bir simge… Maorilerin ilk adaya yerleştiği zamanlarda Ada’ da hiçbir memeli hayvan bulunmuyordu… Şu anda da Ada’ da Yılan ve Akrep yok… Ada çok disiplinli bir koruma altında… Ada’ ya Akrep sokmaya çalışan iki Avusturalyalı tespit edilmiş ve beşer yıl hapse mahkûm olmuş… Ada’ ya herhangi bir tohum ya da gıda maddesi, bitkisel ya da hayvansal bir ürün sokmak kesinlikle yasak… Adaya gözleri gibi bakıyorlar…
Adada sigara içmek çok ayıp… Bütün kapalı alanlarda, bazı park ve caddelerde sigara içmek yasak… 2025’ te adanın tamamında sigara içme yasağı getirilmesi planlanıyor.
Ada’ da cilt kanserine sık rastlanıyor… Ozon tabakasındaki deliğin Ada’ nın tam üzerine denk geldiğine inanılıyor… Deniz kenarındaki kumsallarda koruyucu kremler devlet tarafından ücretsiz olarak servis ediliyor… Çocukların şapkasızdışarı çıkmalarına müsaade edilmiyor… Yeni Zelanda’ nın önemli ürünlerinden bire de Manuka Balı… Çok iyi pazarlıyorlar… Hatta yaralara bile merhem gibi kullanılabiliyor. Kesinlikle organik ve doğal… Komşuluk ilişkileri Türkiye’ den bile ileri… Çocukların komşu evinde yatıya kalması çok yaygın… Dünyada ilk kez kadınlara seçme hakkı burada 1896 Yılında verilmiş… Bununla gurur duyuyorlar… Tanıştığımız bütün belediye başkanları kadındı… “Yüzüklerin Efendisi” filmi Yeni Zelanda’ da çekilmiş ve hususi bir bakanlık kurulmuş film için… Filmden milyonlarca dolar kazanmışlar… Ada insanı çok mutlu… İnsanlar neşeli… 120 Parlamenterden oluşan meclislerinde dostluk ve samimiyet hâkim. Birbirlerini “hain” likle suçlamıyorlar… İktidar Partisi %47 oy almasına karşın dört partiyle koalisyon hükümeti kurmuş ve ülke koalisyonla yönetiliyor… İdeolojik saplantıları yok… Tüm partiler ve üyeleri aynı yaşam tarzını ve aynı dünya görüşünü savunuyorlar… Farklılıkları küçük detaylarda… Dindar oldukları söylenemez… Kimse kimsenin dini inancını sorgulamıyor… Küçük bir detay; yaz saati - kış saati uygulaması, parmak arası terlik Yeni Zelanda menşeli… Kısacası mutlu insanların yaşadığı bir ada ya da adalar ülkesi Yeni Zelanda… Uçakta, otelde, lokanta veya kafede görevli kızların teşekkür ederken cilveli bir şekilde “thankyouuuu” diye uzatarak teşekkür etmesi sizi aldatmasın… İnceliğin ve nezaketin bir göstergesi… Yani size kur yapmıyor… Görevini yapıyor. Ülkenin trafik sistemi adeta İngiltere’ nin bir kopyası gibi… Direksiyonlar sağda ve yolda soldan gitmeniz gerekiyor… Evler de öyle… Evlerin yüzde 99’ u ahşap… Çoğunlukla tek katlı bazen de iki katlı…Yeni Zelanda, Uzun Beyaz Bulutlar Ülkesi… Mutlu ve neşeli insanların yaşadığı bir Ada ülkesi… Dünyanın dibi… Dünyanın en uzak ve güney yarım küredeki en güzel ülkesi… Bundan yüz yıl önce; bizim uçakla ancak 26 saatte varabildiğimiz yaklaşık 20 bin kilometrelik mesafelerden aylarca süren gemi yolculuğuyla Çanakkale’ ye geliyorlar… Bir macera uğruna… Bir hayal peşinde… Ve birçoğu Çanakkale’ de, Conk Bayırı” nda, Arıburnu’ nda, Anzak Koyu’ nda can veriyor… Niçin?... Bu gün binlerce Anzak askeri kutsal Türk Topraklarında, Gelibolu’ da Mehmetçikle koyun koyuna yatmaktadır… M. Kemal’ in deyimiyle artık onlar da bizim evlatlarımız olmuştur… Artık barış ve kardeşlik zamanı… Yüz yıl önce yaşanan bu savaş iki ülkenin, Yeni Zelanda ve Türk Halkının barış ve sevgisiyle sonuçlanmış… Savaş; inanılmaz ama barışa ve kardeşliğe vesile olmuş… Yeni Zelandalıların anlayamadığı veya anlamakta zorlandığı soru şu?.. Biz sizi işgale geldik… Siz kazanan tarafsınız ve bize dostça yaklaşıyorsunuz?... Neden?... Bunu sorguluyorlar… Türk insanının bu alicenaplığı karşısında saygıyla eğiliyorlar…30.03.2015 Fatih GENEL Biga Kaymakamı
| ||||||
Okunma Sayısı
: 20385
| ||||||
|