01 Eylül 2015 Salı 16:00 |
|
ÇEVGAN
“Kâbe Kavseyni ev edna!” Yani ok atmak için gerilen yayın iki kavisi kadar hatta ondan bile daha yakın, veciz ifadesi kullanılıyor… Batı’ da Polo diye bilinen Çevgan atlı bir spordur… Geniş bir meydanda meydanın iki tarafında oluşturulan kaleler ve iki atlı takım ellerindeki çevgan denen ucu eğri sopayla topu kalelere atmasıyla oynanır… Bazen de tek kale oynanan çevgan sporunda atın ve binicinin çok güçlü ve mukavemetli olması beklenir... At ile sporcu tam bir uyum içinde olmalı… Atın cesur, atik güçlü ve kıvrak olması zorunludur… Tabi ki sporcu içinde geçerli… Cirit, atlı okçuluk, gökbörü ve çevgan sporları barış zamanında yapılan aslında bir savaş sanatı ve sporudur. Çevgen sporuna tasavvufi anlamlar katan mutasavvıflar, erenler ve şairler de olmuş… Guy-u Çevgen başlıklı risaleler yazılmış… Guy yani top insanı temsil ederken Çevgen yani ucu eğri değnek ise kaza ve kaderi temsil etmiştir… İnsan, kaza ve kaderin cilvesiyle, bela ve musibetlerin şiddetiyle olgunlaşan bir canlıdır bana göre… Asırlarca sevgi dilini en iyi ifade eden Yunus Emre bakın yüzyıllar öncesinden nasıl sesleniyor: “Erenler meydanında yuvarlanır top idim… Padişah Çevganı’ nda kaldım ise ne oldu…” Guy-u Çevgen aşkın da bir sembolü halene gelmiştir. Divan Edebiyatında… Sevgilinin saçı, saçının zülüfleri Çevgan’ a benzetilirken, aşıkın başı onun önünde bir top gibi görülmüştür… Belki de o yüzden Necati; “Şah-ı meydan-ı muhabbette oyunumdur benim… Başumu top eylemek yârûn saçı çevganına”diye haykırıyor… Ahmet Paşa’ da sevgilisine şöyle sesleniyor; “Dîdûm ağlarken başum top eyle çevgan zülfüne! Didiçevgan gösterirdim sana bârân olmasa!” Yâkînî ise sevgilinin, çevgana benzeyen saçına oynattıkça, onu gören aşıkların başlarını top yapmak istediğinden bahseder: “Elde çevgan-ı ser-i zülfünioynatdukça, Gûyider başın âşık-ı serbaslarun!” Çevgan bir Orta Asya sporu ve oyundur… Görüldüğü gibi özellikle eski Türklerde özellikle Selçuklularda yaygın ve bilinen bir savaş sporudur. Türkler çevgan ile ya da çöğen ile yani oyunda kullanılan “sopa” ile bu sporu adlandırırken batılılar Tibetçe “top” anlamına gelen “polo” ile bu sporu dünyaya tanıtmıştır… Evliya Çelebi’ de Seyahatname’ sinde meşhur abartılı tasvirleriyle Çevgan’ den bahseder… Ravendi, Selçuklu hükümdarlarından Sulan Muhammed’ i tasvir ederken çevgan oynadığından bahsetmiştir. Selçukname ise Alâeddin Keykubat’ ın Akdeniz Sahillerinde ordusuna Selçuklularda adet olduğu üzere çevganla idman yaptırdığından bahseder… Ata sporumuz çevgan’ ın Türkiye’ de ihya olmasını Alâeddin Keykubat’ ın torunlarının Akdeniz Sahillerinde tekrar Çevgan oynamasını ve iyi adamların iyi atlara binerek geri gelmelerini diliyorum… 05.08.2015
| ||||||
Okunma Sayısı
: 16808
| ||||||
|