03 Mart 2015 Salı 18:00 |
|
16 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal “BÜYÜK” bir görevle İstanbul’ dan Samsun’ a hareket ediyor.Hamidiye Kahramanı Rauf Orbay telgrafın başında adım adım takip etmektedir bu yolculuğu. Mustafa Kemal’ in sağ salim Samsun’ a ulaştığı haberini alır almaz, Bandırma’ ya hareket ediyor ve Ali Bey’ i ziyaret ediyor. Ali Bey 100 yaşında ve daha önce iki evladını Yemen’ de ve Balkan Cephesinde şehit vermiştir.Rauf Bey,Ali Bey’ den en küçük oğlu Ethem’i istiyor… Ali Bey “Ethem, Tevfik ve Reşit emrindedir! Benim de elim silah tutar… Ben de emrindeyim” diye karşılık veriyor. Ethem Bey RaufOrbay’ın talimatıyla bir miktar gönüllü süvariyle yola çıkıp Teşkilat-ı Mahsusa Başkanı Eşref Sencer Kuşçubaşı’ nın Manisa Salihli’ deki çiftliğine gidiyorlar. Çiftlikte Eşref Bey’in 16 yaşındaki kardeşi Ahmet Kuşçubaşı tarafından karşılanıyorlar ve 30.000 Altın ile 1500 muhtelif silah tutanakla Ethem Bey’e teslim ediliyor. Böylece bir yıl Yunan işgalini durduran Kuvayi Milliye ve Kuvayi Seyyare hareketinin temeli atılmış oluyordu. Rauf Orbay,Bandırma’nın ardından Egeyi dolanır.Denizli ve Afyon’ dan sonra bölgede görev yapan Yunanlara karşı ilk direnişi organize eden, 17. Kolordu Komutanı Bekir Sami Bey’ le çok istemesine rağmen görüşemiyor ve oradan Ankara’ ya ve ardından Mustafa Kemal’ le buluşmak üzere Amasya’ ya geçiyor. Mustafa Kemal ve Arkadaşları Samsundan Havza’ ya ve ardından Amasya’ ya hareket etmişti. Meşhur Amasya Genelgesi; Mustafa Kemal, Rauf Orbay ve arkadaşlarınca sabahlara kadar çalışılarak hazırlanmıştı. M.Kemal’in Amasya’ ya geçmesi tesadüfi değildir. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının güvenliği çok önemliydi. Pontusçular ciddi tehdit oluşturuyordu. Berzeg Kazım Bey, Berzeg Ekrem Bey, Zeşo Tahir, Şetoh Musa ve 200 kişilik atlıdan oluşan gönüllü milis muhafızlar Mustafa Kemal ve arkadaşlarını korumaktadır. Asıl emniyeti sağlayan ise Amasya’daki 5. Kafkas Tümeni Komutanı Yarbay Cemil Cahit Toydemir, Alay Komutanı Şemsettin Jular ve Tabur Komutanı Osman Onarak’ tır. Yine ekibin güvenliğinin sağlanmasında Amasya Jandarma Komutanı Binbaşı Ömer Bey’ in de çok büyük katkıları olmuştur. Bu arada önce Samsun sonra Amasya Mutasarrıfı olan ve daha sonra da Sivas’ ta ekibe katılan Mutasarrıf Osman Beyin de gayretleri son derece önemlidir. Amasya’ dan sonra Erzurum Kongresi büyük öneme sahip.23 Temmuz-7 Ağustos tarihleri arasında yapılan Erzurum kongresine Mustafa Kemal davetli olmamasına rağmen Askeri ve Siyasi dehasıyla Kongre Temsilciler Heyeti Başkanı seçilir. Kongreye Mustafa Kemal’ le birlikte Rauf Orbay, Bekir Sami Kunduk, İbrahim Süreyya Yiğit, Muzaffer Kılıç, Av. Hakkı Bey, İ. Hakkı Bey, Bekir Kubat ve Süleyman Cigut gibi birçok vatansever yiğit katılmıştır. Erzurum Kongresi çok önemlidir.Milli Mücadelenin bundan sonraki alacağı şekil aslında Erzurum’da belli olmaya başlamıştır.Temsil Heyeti Erzurum dan yola çıkar ve Kurtuluş Hareketinin en önemli dönüm noktalarından biri olan Sivas Kongresini yapmak üzere Sivas’avarır.4-11 Eylül tarihlerinde Sivas Kongresinde alınan kararlar Milli mücadeleye son şekli veren kararlardır.Sivas Kongresine Mustafa Kemal’ in başkanlığında Kurtuluş Savaşının en kritik döneminin Başbakanı Rauf Bey,Türk Devletinin İlk Dışişleri Bakanı Bekir Sami Kunduk Bey,ilk Maliye Bakanımız ve ardından İçişleri Bakanımız Hakkı Behiç Bey, İbrahim Süreyya Bey, Emir Marşan Paşa, Hikmet Bey, Ömer Mümtaz Tanbiy Bey, Muzaffer Kılıç Bey, Rize Delegesi Osman Bey, Manyaslı Yusuf Bey, Uzunyaylalı Kamil Polat Bey gibi vatanseverler katılmışlardır. Sivas Kongresinde,Mustafa Kemal’ in başkanlığında, Rauf Orbay, Ömer MümtazTanbiy, Bekir Sami Kunduk, Haldun Behiç, İbrahim Süreyya Yiğit’ in de içinde olduğu 11 kişi (fiilen 12 kişi) Temsil Heyeti olarak görev üstlenmiş ve Ankara’ da ilk Meclis Hükümeti kuruluncaya kadar Kurtuluş Savaşının alt yapısını hazırlamışlardır. Bu arada İstanbul Hükümet ile Mustafa Kemal’ in liderliğindeki Anadolu Hareketinin yakınlaşmasını ve ilişkilerin yumuşamasını sağlayan,9. Kafkas Kolordu Komutanlığı da yapan Abdülkerim Paşa, Heyeti Temsiliye’ nin adeta İstanbul temsilciliğini yapan Mareşal Deli Fuat Paşa ve Karzeg Salih Hulusi Paşa’ ların katkılarını unutmamak gerekir. Bu bağlamda tarihimizde “Amasya Mülakatı” diye bilinen bir buluşma gerçekleşmiş ve buluşmaya Mustafa Kemal, Rauf Orbay, Bekir Sami Kunduk, Osmanlı Bahriye Nazırı Salih Paşa ve Cemil Cahit Toydemir katılmıştır. Amasya Mülakatı Kurtuluş Hareketinin Anadolu’da daha rahat çalışmasını sağlamak bakımından son derece önemlidir. Bu arada Elazığ Valisinin Sivas Kongresini basma girişimi unutulmamalı… Büyük Taarruza 38. Alay Komutanı olarak katılan ve Elazığ’ da bulunan 15. Alay Komutanı İlyas Zeki Aydemir’ in aldığı tedbirlerle Elazığ Valisinin baskın teşebbüsü önlenmiştir. Sivas Kongresinin ardından Mustafa Kemal ve arkadaşları bir süre daha Sivas’ ta kalmış; Adana, Antep, Urfa ve Maraş’ın savunmaları organize edilmiştir. Aslen Göksun’lu olup Halep te Başkomiser olan Aslan Bey ve amca oğlu Rüştü Bozkurt, ki her ikiside 1. Dönem Millet Vekilliği de yapmışlardır, Kahramanmaraş’ta, Sasık Kamil Mustafa Kemal’ in taktığı “Polat” takma adıyla Kilis’ te, Maraş Jandarma Komutanı Yüzbaşı Mahmut Baj Bey yine Maraş ta, Şefik Ali Özdemir Bey “Etraf Şehir Cepheler Komutanı” sıfatıyla Antep’te, Sakallı Bedri Başakıncı memleketi Göksun’ dan topladığı milislerle İskenderun, İslâhiye, Osmaniye ve Hassa’ da, Ceyhan Kaymakamlığı da yapan Ceyhanlı İbrahim Bey Adana ve İlçelerinde milis güçleri harekete geçirerek işgale karşı kahramanca mücadele etmişlerdir. Kurtuluş savaşı anlatılırken Doğu Anadolu’nun kurtuluşunun yeterince anlaşılmadığını düşünüyorum. 15. Kolordu Komutanının sağ kolu durumunda olan 9. Kafkas Tümeni Komutanı Yarbay Deli Halit Bey (Halit Karsıalan Paşa) Doğu Anadolu’ nun kurtuluşunun baş mimarlarından birisidir. Kars, Sarıkamış, Oltu, Gümrü Şahnalar, Bardız, Arpaçay ve Iğdır bizzat Halit Karsıalan Paşa tarafından geri alınmıştır. Halit Paşanın emrindeki Muvazzaflar kadar gönüllü Kafkas Süvarilerinin de çok büyük katkısı olmuştur. Mustafa Kemal ve Temsil Heyeti 18 Aralık 1919 da Sivas’ tan yola çıkmış ve 27 Aralık’ta Ankara’ya ulaşmıştır.Temsil Heyeti Milli Mücadeleyi yöneten ve parlemento yetkililerine sahip çekirdek ekibi oluşturuyordu. Tabiki Milli Mücadeleyi destekleyen; 14. Kolordu Komutanı Yusuf İzzet Paşa, 56. Tümen Komutanı Miralay Bekir Sami Bey, 20. Tümen Komutanı Mahmut Hendek Bey, 5. Kafkas Tümeni Komutanı Cemil Cahit Toydemir Bey, 9. Kafkas Tümeni Komutanı Deli Halit Bey, 23. Tümen Komutanı Aşir Bey,Kuva-yiseyyare Komutanı Ethem Beylerin Temsil Heyetine destekleri ve Milli Mücadeleye katkıları hayati öneme sahiptir. Ankara’ da çalışmalarını devam ettiren Temsil Heyeti bir taraftan da Son Osmanlı Mebusan Meclisi seçimlerine yönelik çalışmalar yapmaktadır. Hedef, Osmanlı Mebusan Meclisinde “Misak-ı Milli” Grubunu kurmak ve Misak-ı Milli Kararı çıkarmaktır. Burada da Mustafa Kemal’ in sağ kolu yine Osmanlı’da Harbiye Nazırlığı yapmış ve Mondros Ateşkes Antlaşmasını Osmanlıyı temsilen imzalamış olan Rauf Orbay’ dır. Rauf Orbay, 12 Ocak 1920 de açılan mecliste “Felah-ı Vatan” grubunu kurmuş ve İbrahim Süreyya ve Ömer Mümtaz Bey gibi mebusların da desteğiyle 17 Şubat 1920’ de Meclisten “Misak-ı Milli” kararını çıkarmayı başarmıştır.İngilizlerin baskısı üzerine hükümet istifa etmek zorunda kalır ve Amasya Mülakatına da katılan Karzeg Salih Paşa hükümeti kurulur. Beklenen olur! İşgalci güçler Meclisi basar ve Rauf Orbay başta olmak üzere yakalanan mebuslar Malta’ ya sürgüne gönderilir. Aslında amaçlanan da buydu… Böylece Mustafa Kemal’ in Ankara’ da Meclisi açmasının önü açılır… Yani Ankara’da Meclis açılması adeta meşrulaşmış olur. Maltaya sürgünden kurtulan mebuslar soluğu Ankarada almış ve Anadoludaki ilk Millet Meclisinin çekirdek kodrosunu oluşturmuştur. Bursa’da bulunan 56. Tümen Komutanı Miralay Bekir Sami Bey, 1. Dönem Milletvekilliği de yapan ve karakol örgütünün kurulmasında büyük katkıları olan Ahmet Şükrü Oğuz, İstanbul Merkez Komutanı Ahmet Fevzi Big Paşa, Batı Trakya Türk Cumhuriyetini kuran Teşkilat-ı Mahsusa Başkanı Eşref Sencer Kuşçubaşı, Lapsekili Hancı Lütfi Bey, ve Kolağası Hamit Katı Beyin destekleri ile Mebusların Ankara’ya nakilleri sağlanmıştır. Bilindiği gibi, Meclis Hükümetinin İlk Dışişleri Bakanı Bekir Sami Kunduk Paşanın, yetkilerini de aşarak, İngiliz Dışişleri Bakanı ile yaptığı gizli anlaşmalarla Kasım 1921’ de Malta’ dan 72 kişi salınmış ve tamamı Anadolu ya geçerek Milli Mücadeleye katılmışlardır. Bunlardan biri Rauf Orbay, gelir gelmez Başbakan sıfatıyla göreve başlamıştır.Savaş sonrası Lozan Barış Anlaşması da Rauf ORBAY’ ın Başbakanlığı döneminde imzalanmıştır. Hakkı Mürsel Bakü Paşa’ da Malta’ dan dönenlerdendir. O da gelir gelmez 6. Süvari Tümenine Komutan olarak atanmıştır. 23 Nisan 1920’ de Meclis Ankara’ da büyük bir heyecanla açılır ve M. Kemal Paşa Meclis Başkanıdır artık. M. Kemal Meclis Başkanı olarak Kurtuluş hareketini yürütmüş ve Büyük Taarruz öncesi Başkomutan sıfatıyla Ordunun başına bizzat geçerek silah arkadaşlarıyla birlikte Kurtuluş savaşının başarıyla sonuçlandırmıştır. Hepimizin bildiği Kurtuluş hareketine farklı bir pencereden bakmaya çalıştık. Şimdi bir soru sormak istiyorum… Yazının başından buraya kadar geçen isimlerin “M. Kemal Paşa” hariç tamamının Kafkas kökenli ve Çerkes olduğunu biliyor muydunuz? Evet yukarıda adı geçen yiğitlerin tamamı, Liderleri M. Kemal hariç Çerkesdir…. Peki neden? Çerkesler 1864’ te Şeyh Şamilin teslim olmasıyla, yenilgiye uğramış ve dünyanın en büyük soykırımına maruz kalarak binlerce yıllık öz vatanlarından sürülmüşlerdir. 1864’ te Osmanlı kapılarını ardına kadar açmış ve iltica eden Çerkeslere öz evladı gibi sahip çıkmıştır. Çerkesler bu incelik karşısında her zaman Devletlerine ve “ İkinci Vatan” larına canları pahasına sahip çıkmışlarıdır. Vatan kaybetmenin acısını yüreklerinde hisseden Çerkesler, ikinci vatanlarının tehlikeye girdiği her dönemde canlarını feda etmekten asla çekinmemişlerdir. Plevne kahramanı Osman Paşa’nın yanında,Kafkaslarda, Balkanlarda, Çanakkale’de ve nihayet Mustafa Kemal’in etrafında kenetlenerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurtuluşunda ve kuruluşunda üzerlerine düşen görevleri layıkıyla yerine getirmişlerdir. Mustafa Kemal’in en yakın silah arkadaşları Kazım Karabekirleri,Ali Fuat Paşaları,Refet Bele’leri, ve Milli Mücadelenin adını zikredemediğimiz büyük kahramanlarını rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Milli Mücadeleye farklı bir pencere açmamıza vesile olan Sayın Muhittin ÜNAL’ a şükranlarımı arz ediyorum. 18 Eylül 2013 Fatih GENEL / fatih@genel.web.tr | ||||||
Okunma Sayısı
: 17854
| ||||||
|